Birkaç aydır e-posta pazarlama kampanyanız devam ediyorsa, muhtemelen elinizde içeriği analiz edebileceğiniz veriler oluşmaya başlamıştır. Bu veriler doğrultusunda, kampanyalarınızın ortalama tıklanma oranını da tahmin etmeye başlamışsınızdır. Fakat artık bu oranlar size yetmemeye başladıysa, oldukça iyi bir yere geldiniz! E-posta tıklanma oranını nasıl iyileştireceğinizden emin değilseniz, bunu yapmanın 5 farklı yolunu sizlerle paylaşıyoruz.
Başarılı E-posta Tıklama Oranı (CTR) Nedir?
E-posta pazarlamasında tıklama oranı, e-posta kampanyanızın aboneler tarafından toplam açılma yüzdesidir. Bunun için oldukça basit bir formül mevcut:
“Tıklanma Sayısı / Görüntülenme Sayısı* 100”
Örneğin, 100 tıklama / 180 açma (yüzde için 100 ile çarpılır) = %55. Diğer tüm e-posta ölçümlerinde olduğu gibi, bu da içeriğinizin ne kadar harika olduğuna bağlı olarak değişebilir. Tıklama oranını en iyi şekilde anlamak ve raporlamak için ortalama rakamlarla gitmek yerine kendi karşılaştırma ölçütlerinizi oluşturmanızı öneririz. Çünkü endüstri, liste boyutu ve diğerleri gibi faktörlerin tümü CTR’de rol oynar.
E-posta kampanyalarınızın her birinin CTR numaralarına bakmak, başlamak için harika bir yerdir. Daha da iyisi, farklı e-posta türleri gönderirseniz, her tür için CTR’i izleyin. Bu, içerik pazarlamanızın ne kadar etkili olduğunu ve nerede iyileştirmeler yapabileceğinizi öğrenmek için bülteninizi, hoş geldiniz e-postasını veya tek seferlik kampanyanızı izlemeyi içerebilir.
Ortalama bir CTR (Tıklama Oranı) belirlemek oldukça zorlayıcı olabilir. Bunun nedeni, e-posta pazarlama kıyaslamalarının büyük ölçüde farklılık göstermesidir. Ortalama bir tıklama oranı almak istiyorsanız, e-posta pazarlama hizmet sağlayıcınızın kontrol panelinde bulunan e-posta tıklama oranınızla ilgili istatistikleri bulun ve bunların sektör ortalamalarıyla nasıl karşılaştırıldığını görün. Sizinki daha düşükse, bu kılavuzdaki ipuçları onları daha da geliştirmenize yardımcı olacaktır.
Tıklama Oranı için 5 Altın Tavsiye
-
İlgi Çekici Konu Başlığı Yazın:
Konu satırınız, e-posta pazarlama başarınızı sağlayabilir veya bozabilir. Abonelerinizin gördüğü ilk şey bunlardır ve e-postanızı açıp açmayacaklarına veya okumadan silip silmeyeceklerine karar vermek için bunları kullanırlar. Konu satırının tüm amacı, abonelerin e-postanızı açıp okuması için yeterince merak uyandırmaktır. “Bülten—Mayıs” veya “Marka Güncellemeleri” gibi sıkıcı konu satırları muhtemelen aboneleri çılgına çevirmeyecek. Birçok e-posta pazarlamacısının kullandığı birkaç standart konu satırı şablonu vardır.
-
Soru Sormak:
Konu satırlarınızda soruları kullanmak, abonelerinizle etkileşim kurmanın harika bir yoludur. E-postadaki soruyu yanıtladığınızdan veya yanıtın bulunabileceği yere yönlendirdiğinizden emin olun. Örnek: “YouTube kanalınızı nasıl büyütebilirsiniz?”
-
Teaserlar:
Yanlış yapılırsa, teaser konu satırları tıklama tuzağına dönüşebilir, “daha sonra ne olduğuna İNANMAYACAKSINIZ” konu satırları. Konunuzu sansasyonel hale getirmeden ilgi uyandırmak için teaser konu satırınızı kullanın.
-
Duyurular:
Yeni bir şey oluyorsa, aboneleriniz bunu bilmek ister. “Duyuruluyor…” deyip duyurunuzu yapmak zorunda değilsiniz ancak bu konu satırları açık ve heyecan yaratacak şekilde yazılmalıdır.
-
Listeler:
İnsanlar numaralı listeleri sever. DNA’mıza ya da başka bir şeye bağlı. Ayrıca, konu satırınızdaki bir sayı, onu biraz daha öne çıkaracaktır.
-
Komutlar:
Doğrudan olmak kötü bir şey değildir. Harekete geçmelerini istiyorsanız abonelere bildirin. Örnek: “Başka bir blog yazısı yazmadan önce bunu okuyun”
Konu Başlıklarınızı Test Edin
Başarılı bir konu başlığı, potansiyel müşterinin mailinizi açması için ikna eder. Konu başlıklarını yazarken yapılan en büyük hatalardan biri, içerikle tamamen alakasız ve gösterişli bir metin yazmaktır. Örneğin, piyasaya sürülen yeni saatlerinizi tanıtmak isterken, mail içeriğinizde indirim sunmamanıza rağmen konu başlığında indirim kelimesini göstermek yanlış bir tercih olabilir. Bunun yerine sezona özel “Deniz Suyu ile Paslanmayan Saatler” başlığını kullanmak daha ilgili çekici olabilir. Siz de aynı içerik için birkaç farklı konu başlığı yazabilir ve A/B testine sokabilirsiniz. Başlıkları test etmeniz size bir sonraki aşamada hangi tarzda dil kullanmanız konusunda bilgi verir ve daha başarılı sonuçlar almanızı sağlar.
Sosyal Medya Paylaşım Butonlarını Dahil Edin.
Yapılan araştırmalara göre, sosyal paylaşım butonları içeren e-postaların, içermeyen e-postalardan daha yüksek tıklama oranlarına sahip olduğu bulundu. Sosyal paylaşım butonları olmayan e-postalar için ortalama tıklama oranı %2,4 iken, sosyal paylaşım butonları içeren e-postalar için ortalama tıklama oranı %6,2 idi.
Gönderdiğiniz mail, karşı tarafın ilgisini çok çekmiyor olabilir, fakat ilgisini çekeceğini düşündüğü bir arkadaşına hazırladığınız maili iletmesi satışlarınızın artmasına yardımcı olabilir. Bundan sonraki e-posta pazarlamanızda sosyal paylaşım simgelerinizi e-posta şablonunuza eklemeyi unutmayın.
E-posta pazarlama kampanyası yaparken, içeriklerinizi ve müşterilerinizi segmentlere ayırmak ve her müşteriye ilgilendiği içerikte mail yollamak rakipleriniz arasından sıyrılıp bir yıldız gibi parlamanızı sağlayacak bir diğer önemli konulardan biri.
E-posta listenizi bölümlere ayırmıyorsanız ve yalnızca belirli bölümlere hedefli mesajlar göndermiyorsanız, başlamanız gerekir. Herkese aynı e-postayı göndermeyin. Abonelerinizin ve müşterilerinizin onları rakiplerinizden daha iyi tanıdığınızı düşünmesini istiyorsunuz. Tüm listenize ortaya karışık içerikte mailler gönderiyorsanız, e-postalarınız ya çok niş olacak ya da çok geniş olacak. İlgili e-postalar, satış yapan ve aboneleri harekete geçmeye teşvik eden e-postalardır. Eski müşterilerinize gönderdiğiniz aynı e-postayı en iyi müşterilerinize gönderiyorsanız, ikisi de önemli hissetmeyecektir. Ancak ilgili e-postaları gönderebilmek için e-posta listenizi bölümlere ayırmanız gerekir.
Bunu yapmak için en değerli hedef kitlenizi tanımlayarak başlayın. Geçen yıl sizden ikiden fazla alışveriş yapan müşteriler mi? Veya geçen yıl ikiden fazla satın alma işlemi gerçekleştirmiş veya sizinle 100 TL’den fazla harcama yapmış müşteriler olabilir. Kim oldukları önemli değil, sadece en değerli insanlar için bir segment oluşturun.
Hedeflemek istediğiniz tüm segmentler için tekrarlayın. Segmentlerinizi oluşturduktan sonra, bu insanların sizden ne tür içerik almak isteyebileceklerini (ve ne yapmalarını istediğinizi) düşünün. En sadık müşterileriniz için, muhtemelen herkesten önce özel promosyon teklifleri almak veya yeni ürünleriniz ve hizmetleriniz hakkında bilgi sahibi olmak isterler. Altı aydır sizden alışveriş yapmamış eski bir müşteri, onları geri getirmek için küçük bir indirime ihtiyaç duyabilir.
Kullanıcılarınızı segmentlere ayırdıktan ve sizden en çok ne görmek istediklerini belirledikten sonra, bu kullanıcılar için kişiselleştirilmiş, hedefli pazarlama mesajları oluşturabilirsiniz. Bu, başlamak için oldukça kolay bir yer olsa da, konu satırınıza abonenin adını eklemenin ötesine geçer. Ayrıca, konu satırında adı geçen e-postalar açılma oranlarını %26 oranında artırabilir! Nasıl kişiselleştirmeyi seçerseniz seçin, müşterileriniz ve aboneleriniz hakkında sahip olduğunuz tüm verilerin boşa gitmesine izin vermeyin.
Daha İyi E-postalar Daha İyi Açık Oranlara Yol Açar
Tıklanma oranları, abone katılımı ve e-posta stratejinizi geliştirmek için çok önemlidir, böylece kârlılığınızı artırabilirsiniz. Tıklanma oranınızı artırmak için bu e-posta pazarlama ipuçlarını uygulayarak başarıyı elde edebilirsiniz. Bu ipuçlarını kullanmaya başlar başlamaz sonuçları göremeyebilirsiniz, ancak yeni stratejileri denemeye devam etmelisiniz.
HEMEN BAŞLA
